23 Nisan 2008 Çarşamba

Iki haftadir tirnaklarimi uzatiyorum mirim, sirf klavyeyi tirnaklariyla kullanan kadinlar neler hissediyor diye.
Guzel guzel torpuluyorum, kenarindaki etleri yemekten arta kalan zamanlarda manikure gidiyorum, krem ve pembe tonlarinda oje suruyorum, iclerinde biriken kireri temizlemek icin kurdan kullaniyorum ve bunun gibi bir cok atrakssiyonum oluyor uzun suredir..


O yuzden yazamadim..


Lanetolasica birseymis. O cikan ses sizi rahatsiz etmekten baska bir sey yapmiyor. Boyle tam 90 derece aciyla yaziyorum ki daha cok ses ciksin diye. Her iki gunde bir kuafore yetistiremedigim paranin hesabini yapiyorum, makyaj masamda(!?) 12 tane ojem oldu, anahtarla kapiyi acarken filan tirnaklarimi kullaniyorum, yazi yazarken tirnaklarim birbirine degiyor uygun sekilde yazamiyorum. Yani cok zor is anlayacaginiz.


Ben de kestim o yuzden bugun, cok lazimdi seklinde geldim yaziyorum yeniden.


Neyse konu o degildi.

Konumuz; ozledigim su harikulade gun.

Eski 23 Nisan heyecanini istiyorum, cok ozledim. Anneme mesaj attim gece 'Bugun 23 Nisan nese doluyor insan' seklinde, o da sabah sabah azimi yuzumu yemis iste.

O eskiden giydigimiz kiyafetlerden istiyorum cicekli etekler, folklor kiyafetleri, herkesin onune cikip siirler filan okurken giydigimiz ozel kiyafetlerden istiyorum.

O baska ulkelerden gelen misafir ogrenciler yine gelsin evimize istiyorum. Ozluyorum onlari.


Anitkabir'e, hayvanat bahcesine gitmek istiyorum. Yuzlerce yedigim halde hala daha yasadigim ama her seferinde annemin 'sagliksiz pis onlar oygh' dedigi pamuk helva, kagit helva, macun yemek istiyorum (el kadar bebe iyi kandirmisiniz ha).



Ama nerdeee ey gidi gunler diyip gecerim iste ancak o olur.

Hepsi kacar gider, yasadiklarim yanima kar kalir icinde boguldugum dunyanin dertlerini cekerken nefes yerine.

Ancak yasanmasi gerektigi gibi yasarim.

Eskiden tek derdim kir bayir kosabilmekti, simdi yapabilecegim islere yetisebilmek icin kosabilmek istiyorum.


Baska da bir sey istemiyorum .

Yeter zaten belamimi isticem(buyuk harflerle).


Yeter bunaldik..

14 Nisan 2008 Pazartesi

Candan Kandan, Yandan ve Hicyok

Bugun bahcedeydim. Hava acuk gine guzeldi. Dedim firsat bu azcik cicekleri budayayim terbiyesiz otlari ortadan kaldirayim.
Eger hayatinizda boyle bir sans yakalarsaniz tavsiyem olur bahcede zaman gecirin bir kac saat. Inanilmaz dinlendirici oluyor. Bahceniz yoksa elbet bir gun hobi bahcelerine yolunuz duser. Edebsizlik yapmamak sartiyla..

Cicek gibi oluyorum bu bahceyle ugrasinca. Ah bura diken batti ah surayi dal cizdi derken, hicbir dert tasa dusunulmuyor.
Baksana tipe a dostlar.


Bu asagida hangi sirada goreceginizi bilmedigim sevimli yaban lalesi, uzun zamandir gozlerinin icine el bebek gul bebek ac bebek hadi bebek uzattin bebek seklinde baktigimdan dolayi, artik acayim da su garibanin yuzu gulsun demis olacak ki nasil da hakli cikti . Hak veriyorum onca yagmur kar derken zordu tabiki -ki lale en cok sevdigim cicektir sevgili okuyucular-.



Fotograflari onceden ekleyince yaziya nerden baslayacagimi bilemedim.



Yaninda goreceginiz minik ise kardesi 'Yandan'. Isim verdim de onlara. Yandan henuz acamadi ama ablasini kiskandigi icin yakinda o da acacak, eli kulaginda. Candan Kandan beni cok seviyor, o yuzden fotograf cekiNirkene beni operek poz vermek istedi. Kirmadim cunku onu candan kandan derecede seviyorum.




Aksam uzeri de misafirimiz vardi. "Napiyosun lan burda bi sen eksiktin" desem de sallamadi fiti fitilemeye devam etti. Beni sevmedi bilakis ben ona taptim, bildigin seker paresi(!!o nasil ki) kitir kitir ye. Biraz agrasif ama anlasicaz zamanla..
Rosi insaninin tavsiyesi uzerine, evimizin yegane uyuzu koca popolu yasli bunak kedisinin mamasindan sunduk kendisine. "Ulan kirpi dedigin kedi mamasi yer mi lan, hastamisin" desem de "koy sen koy" istegine karsi gelemedim zira bugun cok sevimliyim.
Yedi havyan!.

Fakat kirpi dedigimiz cok kasincmis. Cunku resmen ellemek suretiyle parmak uclarimda hissettim kendisini. O dikenler ikinsan kirilmaz o derece saglam. Bilirdim de boyle de bilmezdim onu. Ders oldu bu bana. Bundan sonra kirpi bahsi gecince soyleyecek cok seyim var.

so long and thanks for all the fish diyesim geldi bunun ustune..
saglicakla..
kalvyeyi tirmaklariyla kullanan kadinlar var, citir citir ses cikiyo klavyeden.
emek yemeden once ya da tuvalet sonrasi tirnaklarinin icini temizlemek icin 2 uzeri 499834332 defa sabunla yikamak zorunda kaliyorlar mi ki? yoksa direk salla baba mi yapiyolar?
misal manikur masrafini 2'ye katliyorlar mi ya da? Yoksa tirnaklari kisa olan hatunlarla ayni ucreti mi oduyorlar?
bence fazla odesinler, fazla masraf yapiyorlar cunku :
tamam.

13 Nisan 2008 Pazar

Okumaktan cok zevk aldigim Afrika'dan Bildiriyor, -Ben boyle isimlendirmek istedim- surekli takip ettigim siteler, sag alt tarafta siralamis olduklarimin icinde.
Birazonce bir yazi okudum ve kesinlikle nefes darligi yasadim. Icim cekildi ve su an yasadigim hayata sukrettim..

Zaman bulabilirseniz, Aile ici iliskilerin bambaska boyutlara nasil suruklenebileceginin ornegini bu yazida okumanizi isterim..
bacak kadar bebe ol, giy, giydir sunnlari, takil bacaklarinda yapistigin asmis insanin bunyesinde parazit misali, arka fondaki muzik esliginde saga sola salla kendini dansetme gudulerini tatmin ederek, varligina sebebiyet verenlere minnettar olarak..




12 Nisan 2008 Cumartesi

seviyemden utandim terbiyesizim!..

Sevimli Lilly ve Dunya Haritasi

sus Lilly sus, vur kafayi uyu Lilly ic sutunu uyu Lilly diyesim geldi.

11 Nisan 2008 Cuma

ben detone olmadan 'out of time' soyliyim siz de dinleyin olur mu?

sonra cok parasi olan lavugun biri isikli klavye yaptirip piyasaya sursun.

ardindan bazi makinaci ve entasci arkadaslar tipasi acildiginda kendiliginden sisebilen seyahat yastigi ve mat yapsinlar, portatif uyku tulumu da cabasi..

suyundan da siz koyun.

9 Nisan 2008 Çarşamba

VAST

Film karesinde saclari ucusan, catwalk adimlarla agircekim yuruyen,

duyu organinizinda duyumsadiginiz sevdicek nefesi hisseden, donmedolapta en tepede takilip kalmis,

yolculukta iki bardak kahveyi icip uyuyarak molayi kaciran bunye, gulunmemesi gereken yerde gulen, alkislayan tek birey,

asansorde tanimadiginiz cillopla kaliveren, uzun yolculuk icin evden acilen cikarken 'ne unuttum ne unuttum' sayiklamasini yasayan,

ne bileyim bir isimsiz sarki
olursunuz.

Durulup durulup yeniden kaynasirsiniz.

Onerirsiniz.

Dinleyin, dinletin istersiniz..


Gunun sarkisi ise Frog olsun istersiniz..


Albumlerinden Music for People'i burdan dinleyebilsinler istersiniz..


O vokale icim icim erirsiniz oh.

6 Nisan 2008 Pazar

Dun gece saat 4 gibi odamin isigini kapattigimda, disaridan yansiyan aydinligin dolunaydan kaynaklanmadigini cok iyi biliyordum, yaklasik 15 gun filan var tesrifiyetine cunku.

Evimizin bulunmus oldugu konum itibariyle, ertaf fazla karanlik oldugu icin kolayca secebiliyorum dolunayin yarattigi aydinligi.

Bu seferki, baharin artik ortasinda oldugumuzu, Nisan ayinda oldugumuzu inkar edercesine lapa lapa yagan karin etrafta biraktigi beyazligin yansimasiydi.

Oglen kalktigimda gece gorebilmeyi umdugum manzaraan eser kalmamisti. Bugun de, gun boyunca lapa lapa yagan kar, hava sicakliginin yuksek olmasi ve gunesin seyirhalinde olmasi durumundan tutamadi. Ama su saatlerde birakilan beyazlik dercesinin Ankara'da ki Aralik ayini aratmayacak duzeyde oldugunu gorebiliyorum.

Kafami camdan disari cikartip, yuzumdeki sinirleri bir bir etkileyen diger taneler gibi, sansima dilimin ucuna dusen taneler sayesinde, Nisan ayinda yagan karin ne kadar da tatli oldugunu anlamis oldum..

Yarin ki hava durumunun elverisli olmasini diliyorum, isim gucum var..

5 Nisan 2008 Cumartesi

Sahsimla

Sonunda Brokeback Mountain izledik.

O sirada yanimizda karsi cinsten bir sahsin bulunmayisina sevindik. Hissiyatlarimiz garipsedi durumu. 'Breah' dedik, derin nefes aldik verirken titredi nefesimiz. Film bitti bir baktik yaymisiz kicimiz koltuktan disari cikmis. 'Oh ne de guzel filmdi oyle' dedik. 'Sonunda tam olarak izleyebildik bastan sona' dedik.

'Zaten Jake insanina Donnie Darko'dan hayranligimiz sonsuzdu yine dokturmus' dedik. Daha neler dokturecek bakalim dedik.
Izlemeyenler izlesin istiyoruz siddetle oneriyoruz.

Siz de izleyin kasilin acuk..

Sonra yemek yedik, ardindan Pina Colada ictik. O ne oyle icimiz gecti.

irgh begenmedik. Rakili hindiztancevizi dedik.

Titredik de kendimize geldik.

Saate baktik uu 8 olmus kesin film baslamistir kos kos kos dedik. Baktik 'o yess, bu da nesi?' dedik izlemeye basladik. Karman corman olduk, icimiz disimiza cikti.

Tadi damagimizda bile kaldi.

Kimileri icin, ask pitirciklari filmi diye dusunduk, kimileri icin kurgusuyla harkulade bir film diye dusunduk. 'Ne guzel oyunculuklar' dedik. 'Resmen tursusunu kur yahu' dedik.

Fakat en onemli nokta iste filmin muziklerinin sec-begen-al olmasi bizi darma duman etti.

Everybody is Somebody (Lifehouse) duyduk bisig demedik alttan aldik..
I know you are but what am I? (Mogwai) olabilir tamam, sakin, bu da iyi olmus baya dedik es gectik..
Maybe Tomorrow (Stereophonics) e yok artik yuh bu kacinci kez, bi bizim filme olmadi soundtrack dedik..

Ve filmi Coldplay'in pek tatlisi The Scientist ile bitireyim de bir de boyle koyayim dedigini anlamis olduk.

Pek cok begendik. Sevdiceginizle battaniye altinda Kucuk Emrah kaslariyla izleyiniz dedik.

Sevgi ve saygilarimizi Wicker Park esliginde ilettik.

Izlemeyenlere, sallayip izleyecek onlara iyi seyirler diledik.

Personal Satisfaction

Izleyiniz geciniz videolardan bu da .

3 Nisan 2008 Perşembe

Uyumaya calistigimda sabah olmustu, uyanmaya calistigimdaysa oglendi.. Benden once davrananlar coktan yerlerini kapmislardi bile.





Ben de girdigim gibi mutfaga bi guzel krep cirptim, bi guzel yapmisim ki oyle oturmayla 11 tane yedim ama basabaya yedim yani. Gercek! Kimildiyamiyorum simdi. Fazla fazla yedim gozum cikasiya kadar yedim kusacisiya yedim yettiginden fazla yedim.

Afiyet oldu ama.

Afiyet olurken Mimi'nin Beirut sarksini dinledim, pek sevdim. Gunce ruhiyetimde arka fonda.
Pamuk helva besbelli.


*Beirut sarki degil grupmus, tam yazmamis o yuzden bilememisiz..

2 Nisan 2008 Çarşamba

Ha bir de sey diyesim var..


Haciii nasi koyduk ama?

hahu

(3)2-(1)

'Biz gol yemeyiz gol atariz' diyerek yine butun gollere imzasini atan Fenerbahce, kendi kalesine de herzamanki gibi gol atmaktan cekinmedi elbette. Hepsi de ayni kaleye hemi? he!
Ben bunun artik taktik oldugunu dusunuyorum.

Her macta once kendi kalelerine gol atip sonradan maci yenmeden edemiyor bu cubuklu gencler..
13une birden soyleyecegim laflar var tabiki. Volkan'a laf coktur Kezman'a hic yoktur. Ayni mac icerisinde cok kufur yiyolar goklere sigdirilamiyorlar. Ben anlamam. 'Iyi topcular vesselam' der gecerim.
Cok cok kendini bir anda bir sey zannedip, "kossana lan deyyus", "neyi bekliyo orda acaba neyi", "pas ver lan", "iste bu aferim lan" diyebilirim kisirca.
Fakat herseyden once ben, en cok da maci taraftarlarin kazandigini dusunmekteyim.

Hayvan misiniz lan?

"Sari Lacivert Sampiyon Fener" kisminda koybolduk. Ya da bendim kaybolan sadece.. Kaybolmayana 1 size bisig olmasin.
Ayip hule.

Haftaya Stanford Brigde'de gorusuruz kuzular ;}

1 Nisan 2008 Salı

Diger gunlerde ne oldugumuz hatirlamamiz icin isimlendirilmis bir gun mu?










*edit: klasik ve basitce; dogumunun gunu kutlu, diger gunler bugunki gibi saglikli ve huzurlu olsun..