29 Şubat 2008 Cuma

29 Subat 2008

Hayir, oyle 5 yil sonrasinin hesabini yapan super zeka insanlardan degilim. Olamicam da, biliyorum. Zor. Ama sirf bugun,buraya, bir daha ancak 4 yil sonra yazi yazabilecegim icin oyle olsun dedim.
Dert iste bendeki.

28 Şubat 2008 Perşembe

"aoccdrnig to a rscheearch at an elingsh uinervtisy, it deosn't mttaer in waht oredr the ltteers in a wrod are, the olny iprmoetnt tihng is taht frist and lsat ltteer is at the rghit pclae. the rset can be a toatl mses and you can sitll raed it wouthit porbelm. tihs is bcuseae we do not raed ervey lteter by it slef but the wrod as a wlohe."

"Bri Ignliiz üvnsertsinede ypalın arşaıtramya gröe , kleimleirn hnagi srıdaa yzalıdkılraı ömneli dğeliimş. Ömneli oaln brinci ve snonucnu hrfain yrenide omlsaımyış. Ardakai hfraliren srısaı krıaışk oslada ouknyurumuş. Çnükü kleimirei hraf hraf dğeil bri btüün oalark oykuorymuşz. "

hasta etmeyin beni ya , cekilin surdan..

26 Şubat 2008 Salı

For Sale: baby shoes, never worn.

Bugun yolda dinledigim cd bitince basa donup dinlemek istemedi canim. Radyo dinleyeyim dedim. Radyo, Amerika'da nette yayinlanan bir derginin, okuyucularindan hayatlarini sadece 6 kelimeyle anlatacak bir hikaye yazip gondermelerini istediginden bahsediyordu.
Bakinayim dedim, arastirdin neymis bu diye..

Dergi,bu olayin Ernest Hemingway'in 1920 yilinda, 10 dolar kazandigi iddiadan esinlenerek gerceklestirildigini belirtiyor.
Hemingway, bu iddiayi "For Sale: baby shoes, never worn." ile kazanmis..

Okuyucularin da gonderdigi bazi hikayeler soyle;


Trust me, I did my best.
Ray Kemp

Wasted my whole life getting comfortable.
Richard Merrington

Worry about tomorrow, rarely enjoy today!
Richard Rabone

Luckily, nevet got my fisrt wish.
Theo Matoff

Not quite finished, tell you later.
Dave Nicholson

Any chance I could start again?
Sunny Tailor

24 Şubat 2008 Pazar

Yine bir deniz asiri olayina girebilsem yakin zamanda,
'dun bu saatte sunu yapiyordum', 'yarin bu saatte surda olucam', 'vaaayh tam 12 saat kaldi lan'
diyebilme heyecanina erisseydim yeniden..

23 Şubat 2008 Cumartesi

Reality : Distorted says:
http://rapidshare.com/files/82902823/MyGrain-SignsOfExistence_2008_.rar

indirebiliyosan indir belki seversin
Böjüğb' says:
tum album

edud taslak olarak kaydet yerine sevgili farem kayip yaziyi yayinla butonuna kayinca oyle olur iste
duruvere bare.
somurun siz de bilahare
oksarim ben boyle reklamlari lan
Cudbury


Guinness

22 Şubat 2008 Cuma

Dun sabah 4mil suren bisikletli seruvenimin sonlarina yaklastigim sirada, dakikada aldigim 7 litrelik nefes yeterli gelmemis olacak ki, 'hele surda dur da kiro, bir yudum tazelik, bir gidim soluk al' dedim.
Fakat, beynime yeteri miktarda gidemeyen oksijen azligi yuzunden, dusuncesiz davranmis olmusum ki, yanimdan yaklasik 60mhp hizla(belki daha fazlaydi kendimi acindirmak icin daha az soyluyor olabilirim) geciveren tirin ruzgari, beni kucakladigi gibi oksarcasina sagima dogru yatiriverdi. Ustelik hic usenmeden de bisikletimi ustume yerlestirdi. Ha bir de yetinmeden 'sen misin dengesiz davranan' diyerekten ictigim o taptaze yudumu da bogazima tikadi..
Hemen dogrulup, yoluma koyuldum..
Dun hic su icmedim birdaha.
45 kiloluk bir ciroz icin yeterince normal bir ucus gerceklestirdigimi belirtek isterim.

Ders olsun diye anlatiyorum.
Tabiki uyduruyorum, ucmadim!
Saglicakla kalin.
biraz once last.fm'ye bir mail geldi
"Sen kimsin?"
yaziyordu,
"bu soruya ne zaman karsilasacagini merak eden kisiyim" dedim, gonderdim.
daha ne diyim sana a insan evladi. dun geceki dolunaya bagladim ben. siz de cozun. herseyi ben mi yapicam..
kac kisi boyle anten sorulara maruz kalir ki benim gibi?

19 Şubat 2008 Salı

tatil sitayl

Gectigimiz hafta sonu yeniden Yorkshire kiyilarinda turlamaktaydik. Davetlisi oldugumuz ev sahiplerinden en genci 75 yasindaki Clare, tipik bir Ingiliz hanimefendisi olmakla beraber sonradan buldugu aski, evin son ve en yasli uyesi, 80 yasindaki Gwil ise aslen ve tamamen bir Galler delikanlisi.

Butun bir haftasonu boyunca bizi tasimalari, cok buyuk bir nezaket gostergesiydi. 'adamlar bu yazdigini anlayamaz, ne yazdin, kime yazdin' 'bize ne' demeyin ordan, 'kendilerine ayrica bir tesekkur karti gonderdim' derim size.
Esyalarimi yerlestirmek icin kaldigim odaya girdigim anda, karsilastigim manzara ise, zaten guzel gelisen karsilamalardan sonra daha da bir mutluluk cubuguymuscasina, en sirin siritan ve en ince sesimle sevinc belirtileri gostermeye baslamami saglamisti.
*bakiniz : bebek severken cikartilan sesler
E onca zaman sonrasinda minicik bir Turk belirtisi gormek -bir Ingiliz evinde- kucuk capli da olsa mutlulugunuza mutluluk katiyor.
Daha onceki Turk arkadaslarinin hesiyesi olan, uzerinde Turk bayragi tasiyan Nasrettin Hoca resimli kucuk minder, beni gercekten cok mutlu etmisti.
Mutevazi ve klasik bir sekilde "begendigine sevindim" cumlesini isittigimi hatirliyorum Clare'den.

Gercekten cok memnun olmustum..
Fotograf makinesini evde birakisimiz ise ayri bir olaydi tabi, ben de pek sahane telefonumun yardimiyla bu guzel ani kareledim ihi.
buyrun..

Guzel devam eden haftasonumuz sirasinda, bir o yani bir bu yani gezelim, gorelim, ogrenelim yaparken Captain Cook'un anitini da ziyaret etmeden gecemedik.
Ogle yemegi icin goturuldugumuz ciftlik evinde ise tam anlamiyla bir bardak dahi su icecek yerim kalmamisti.
Resmen afiyet oldu.
Pazar gunun gelip geri donus yolculugunun yaklastiginda ise bizi kapida agirlayan, el ele tutusmus tatli cift ogle uykulari icin gozlerini coktan kucultmuslerdi bile.
Bir hafta sonunu da boyle tukettik, pek sahane..
Bu arada Yorkshire peynirleri de pek lezzetli biralarinin disinda :]

16 Şubat 2008 Cumartesi

icten ice pek haz alirim

sade kahveyi kasigin ucu kadar seker katilmis sekilde icip, ardindan damagimda biraktigi aci tattan,
turkuaz renkleri kiyafetler giymekten,
cok gozlu dolayisiyla cok amacli cantalardan,
renkli fotograf cercevelerinin icine siyah beyaz fotograflar yerlestirmekten,
tetris oynamaktan,
orgu ormeyi urettiklerime soyle bir uzaktan alici gozle bakip birilerine hediye etmekten,
kirmizi saraptan,
konfetilerden,
koyu renk rujlari satin alip abartmadan kullanmaktan,

seyahat edip mola yerlerinde cis yapip, tuvaletlerin temizligini birbirleriyle kiyaslamaktan,
Kiz Kulesi'ni her gordugumde sevinip Hezarfen Celebiy'i soyle bir yad etmekten,
koleksiyon yapmaktan -ilerde copcu teyze olmak kosuluyla-
uzun dalgali saclardan,
kumasdan yapilmis alisveris cantalarindan,
moda olsalar da annemden kalma elbisleri giyinip, annemle babami sasirtmaktan,
lalelerden,
bukelamundan,
yagmur yagdiktan sonra agaclarin altindan gecip buyuk damlalara yakalanmaktan,
renkli goz yasi siselerinden,
gamzelerden,
sallantili kupeler, cam agacinin kokusu, antika saatler, rendelenmis salataliktan,
duzenli olmaktan, ispanakli borekten,
bagaj sirasi bekleyen suratlara yansiyan ifadeleri izlemekten,
istedigim muzigi istedigim gibi dinlemekten, ustune yorum yapmayan, beni dinledigim muzige gore degerlendirmeyen nice guzel insanlardan,
durup dururken yakaladigim bir goruntunun fotografini cekmekten,
kaya tirmanisindan,
hamurla yapilmis animasyonlardan,
cikolatali islak kekten,
aynalardan,
tirnak etlerimi kemirmekten, durduruldugunda saclarimla oynamaktan,
gerile gerile gerilim, vahset, korku filmleri izleyip 2 gun unutamamaktan,
el becerisi gerektiren islere atlamaktan,
laf sokmaktan,
done dolana fotograf albumlerine bakmaktan,
muzelerden,
kopukten,
cift yastikla uyumaktan,
ten
den
dan..

14 Şubat 2008 Perşembe

fakat fak!
cok gec sue.
ah.zo!

wikend's cool sipeysil

Ormanin icine gizlenmis kayalar arasinda 'Haydi' misali gezinirken dahi, ucra koselerden bir anda ziplayiveren kelimeleri not almaktan cekinmedim elbette..

ammavelakin,

Degil ben, bunlar bile inanmadigi icin benim yazdigima, ativerdim atesin icine, yarattigi sekilli alevleri izleyeyim deyu.

Aradan bir hafta gecmesine ragmen, hala daha parmaklarimin ucunda arada bir sekil yapan sizilar, aslinda bana haz verirken daha cok tahrik ediyorlar.
Tirmandigim sirada tirnaklarimin icine dolusan tebesirler kayalarin uzerinde iz birakirken, aslinda zirveye ne kadar daha az yorularak gidebilecegimi planlamami sagliyor, gunesinde yansitici etkisiynen berabercene.
kombineysin..

Baya uzun zaman olmustu tirmanmayali, ozlemisim ayol. Hastasiyim kaya tirmanisinin verdigi adrenalinin.
Hergun olsun hergun yapamam ama,
yer acuk okadari.

suraya da buldugumuz sekli koyalim.nedir ne degildir.
River Wye
Wye Walley-Chepstow
belli olmasa da kayalarimiz, cezbedici olduklari cok acik baa gore.

13 Şubat 2008 Çarşamba

- Hareketsiz kalmak degil aslinda sectigimiz.
+ Uyguladigimiz sey ne umarsizca oyleyse?
- Yarattigimiz huzurun geri tepmesi.
+ Ne zaman ozune doneceksin?
- Yolunda gitmeyenlerin farkina varmazsam diye mi soruyorsun?
+ Oyun oynuyorsun..
- Kendimi dinliyorum senden oturu
+ Gozlerin icinde cirpinisini goruyorum emeginin ardindan
- Seni izliyorum!
kendime kiyak;
Andrew Weatherall - Feathers

6 Şubat 2008 Çarşamba

1 Şubat 2008 Cuma

ozetle, oldukca yavas ve bazen

paylastikca artan tatlardan istiyorum..
varsa bir parca?.

zaman hirsizi olmak istiyorum..

oha! dedirten seyleri ogrenmek itiyorum..

hakliyken haksiz durumuna dusurmeyin beni, mantiginizi kullanmanizi istiyorum..

oneri film soruldugunda sevdigim filmlerin hepsini birden sayabilmek istiyorum..
-seyi izledin mi ya seyi... ihmm.... neydi olm onun adi hani sey oynuyordu ... yuh, unuttum nasil olur ya, hatta yonetmen odul almisti o filme.
KES ARTIK.

eskiden hergun sasirirdik, last..fm ye hala daha hergun daha cok sarmak istiyorum..
-pek gereksiz bir bicimde-

yuzune karsi, hergun; "hastasiyim senin" demek, "ben de senin" demeni istiyorum hastasiyiz olmak istiyorum..
aman da aman.

Hatesphere ve Illdisposed dinlemenizi istiyorum..

listeyi tek basima doldurmak istemiyorum..

inanildigi icin yalan soylemek istemiyorum..

muziksiz tek bir gunum gecemesin istiyorum..

icimiz disimiz bir olsun, disimiz icimizden beter olmasin istiyorum..

pardon ama normal bir donun kicimin arasina kacmasini, buna bagli olarak ozenerek onu duzeltemek istemiyorum..

ohannesburgerler istemiyorum..

Gozumsun ;