21 Ocak 2008 Pazartesi

Get!

get bored, get life, get a lie, get bored, get split up, get plane ticket, get waterproof jacket, get fly, get bored, get brown beer, get crisps, get bored, get a card from post office, get Morrisons' nice muffins, get bored, get an alarm, get carier, get wet, get satisfaction, get bored, get fucking awsome new album, get bored, get new trainers, get 100mhp/1hr (o da yetmesin hanuna), get bored, get a glass of wine, get green cover with grey lines, get bored, get cereals for breakfasts, get new words, get big brain with empthy room, get bored, get a pen, get a paper, get lines, get bored, get habbits, get bored, get
just sleep..
Vejetaryenler cok enteresan insanlar olmasalar da bu veganlar cok daha enteresan insanlar. Gecenlerde geldi de bitanesi boyle, sasdim da kaldim kendisine o.O

Cunku; "mesela inek sutu vegan degilken, bir annenin kendi istegiyle cocuguna verdigi sut vegandır."
mantigiyla yasayan insanlara normal demem ben..ben demem.
Destekcisiyle beraber golgesinde kaldigimiz guc!

fuckin' endless powers with thier fuckin' signs

19 Ocak 2008 Cumartesi

Nile'in Son Izi : Koklu Emek Urunu

Kelimeleri kullanmakta onlar kadar basarili olmadigim halde, nereden gelip, nereye gittiklerini de arastiramayacak kadar da uyuz bir bunyeye sahibim.

Sozlerini, dinledigim sirada anlamadigim gruplari dinlemekten pek haz aldigimi da soyleyemeyecegim. Bu gorusume dahil olamayacak yegane gruplar da var elbetteki..

Gonlumuzde yarattiklari ucsuz bucaksiz farkli muzik anlayislariyla, muzik begenimize kattiklari degisik melodileriyle, gurlestigi zaman hayal dunyasindan cikartip gercek dunyanin icinde bogustugumuz benzersiz dizilmis notalariyla pek cogunuz gibi -severek dinleyenler olarak- beni de etkisiz hale getirdiklerini sezinleyebiliyorum.

Benimle ayni muzik zevkini paylasan kisilerin Nile'a olan ovguleri, hissiyatlarina oranla buyuk olcude olacaktir. Nile'in cok buyuk hayrani degilim, fakat nerde olursa, nerde bulsam dinlerim, affetmem.-Mumkunse albumun kendisi, olmadi sozlerinin bulundugu herhangi birsey olursa pek bir sukela olur.-

Nile

Daha yeni tukettigimiz yilin sonlarina dogru, arsivlere ekledikleri bir diger harikuladeyi bizlerle paylasan zeki ve yetenekli adamlarimiz, bir albumun aslinda nasil etkileyici olabilecegini Ithyphallic ile gostermis oluyorlar.

Ithyphallic

Bilmem! ben gayet te cok buyuk keyif aldim dinlerken. Hayranlari ve destekcilerine bir danisabilirsiniz. Bildigimiz harala-gurelelikten uzak olmasi Nile'i cekici kilan en buyuk etkenlerden biri zaten -benim icin-.

Konseptleri, verdikleri emekle dogru orantida ilerlediginden, guclu ve haz yogunlugu doruklarda olan album, ilk dinledigim andan itibaren, yeni bastan pek cok kereler dinlememe sebep oldu. Ortaya cikan hissiyat; beni Nil'in derin ve karanlik sularindan cikartip, Misir'in kavurucu kumlarinda yalin ayak dolanan mumyadan farksiz hale soktu(abartiyorum).

'Eat of the Death' albumu bir kac kez dinledikten sonra, basa alip, birkac kez ust uste dinledigim sarkilardan birincisi oldu. Hersey normal, akisinda ve guzelce ilerlerken tam orta yerde, "I shall be reborn" kisminda yerin kat be kat derinliklerinde yeralan, bir gun kurtulmayi bekleyen bir yararigin, uzaktan duydugumuz heyecan verici inlemesinin siddetini hissettim.Bunun yarattigi haz gulumsememe bile sebep oldu.Hele ki sarkinin sozlerinden sonra gelen kisim, bir ara kafami bedenimden ayirip, bambaska diyarlara surukledi benligimi.Ayrica pek bir 9-8'lik hissettim ben bu kisimlarini."Kapi gicirtisina oynayanlar"dansaniz ozenle dinleyin isterim bu parcayi. Degilseniz de daha bir dikkatli dinleyin, muhakkak bir pay cikacaktir size de. Hicbirisiyseniz yaziyi buraya kadar okumus olmaniz bile grur verici. Tesekkuler.

Kisisel goruslerim; yukarida parcaladigim onca olduk olmadik cumleden sonra edebiyatim 10 uzerinden 7 olsa da, Nile'in bu son albumu olan guzidemize 10 uzerinden 100 vermeden gecemiyor.Ne olursa olsun,, ve Nile sevenlerdenseniz ve hala daha dinlemediyseniz siddetle dinlemenizi tavsiye ediyorum.

Ben de her kim oluyorsam artik, ona gore iste..

Sevgi,saygi..

15 Ocak 2008 Salı

Sihir!.misin yesil?

Gorur gormez gozlerim kamasabilir.
Oyle de oluyordu.

Ellerim yeterince buyuk olmasalar da, simsiki kavradigim buyuk eller, kendimi yeterince buyuk hissetmemi saglayacak kadar guvenliler. Buyudum ya artik ondan.

Daha siki sikarim o eli, isaret etmek istedigim seyi gostermek istedigim zaman. Bana donen kafa ile birlikte, gozlerimi takibe almasini isaret eder, o yone dogru hamlede bulunurum. Fakat o esnada pek bir gelismenin olmadigini farkederek, kafami gerisin geriye kaldirdigimda karsilastigim o muhtesem yemyesil gozler, bana; "ben sana evde gosteririm onu" dercesine tatmin ve ikna edici bir bakis atar.

Ve zaten normalde sesi cikmayan ben, birdaha asla kafami yerden kaldirmam.
Taki usulca gelen "pist" sesine kadar.
Sonrasinda karsilastigim esi benzeri olmayan gulucuk, bana; bu gulucugun Tup Cokomel'den daha mi degerli olup olmadigini sorar.
Cevabim, kesinlikle hayretler icerisinde kocaman bir "hayir" olacaktir. Konusmak istemeyip trip yaptigini belli eden kafa sallama isareti de buna delalettir zaten.

O herzaman bana gulumseyen buyulu yesil gozlerin yuzunden bugun bu haldeyim. Bilen bildi, anlayan anladi ne halde oldugumu :]

Ama hala daha Tup Cokomel'e hasretim ben.hih..

12 Ocak 2008 Cumartesi

Köpük IIII

Uyandigimdan beri baska bir sey yemeden; buyuk bir afiyetle ictigim sade kahvelerin sidigime yansittigi aci kokuyu seviyorum..

11 Ocak 2008 Cuma

Köpük III

"Mutemadiyen,

cok uzun zamandir,

hic beklemedigim bir anda kucukken popoma inen bir terlik edasiyla,

yarattigi soku uzerimden atamadigim bir haldeyim.



Yaratilan bu sok dalgalari cekilimesin isterken bedenimden, kumda yurusem dahi o elektrigi de uzerimden atamayacak gariplikteyim"

dedi bu beyin dun gece. Iki nokta yerine koyulan tek nokta, olayi bitirmek istedigimi ozetledi sanirim. Ozetlemese de ben yine de pek bi mutluyum..

Two Types of Dream