Hakikaten ey gidi gunler..
Neler gorduk gecirdik, ne cok sey var yazip anlatacak. Beraber ayni legene cisimizi yaptigim kuzenim yarin evlenirken ben gelecek pesinde kosup, hayatimi biraz daha kolay yasayabilmek icin nelerdeyim.
Dun ki yazdigim mesajda oldugu gibi, ben haric hayatimda sevdigim pek cok kisi bir sekilde mutluluktan gulumseyebiliyorlar.
Ne aci.
Pek cok kereler dogum gunumu uzalarda kutladim. Hatta isteyerek kutlamadiklarim bile oldu ama hic birtanesi de bu seferki kadar sancili olmamisti.
Zamanla yazariz bir seyler belki daraldikca yine.
Iyi kaliniz, sevdiklerinizle..
2 Ekim 2008 Perşembe
20 Ağustos 2008 Çarşamba
Baba Zula Ankara'da
Baba Zula'yı ilk dinlediğimde ruh halim pek de yerinde değildi(!). Hani az biraz duygusal açıdan kendimi iyi hissetmediğim bir döneme denk gelmişti. İç çalkatılarımla, hissettirdikleri güzellikle dikkatimi yeterince çekebilecek durumaydı Baba Zula.
Aradan geçen zaman sonrasında, bundan yıllar önce Köprüyü Geçmek filminde de kulakların şenlendirmesinin nasıl olduğunu göstermiş olan Baba Zula, 21 Ağustos Perşembe akşamı Ankara'da güzelliklerini yayacaklar.

Gitme şansımın hiç yüksek olmadığı konseri izleyeceklere, pek sevimli dinleyişler diliyorum.
İçimde, dışımda, oramda, buramda her yerimde çok özel ve güzel değeri olan Bir Sana Bir de Bana parçasını da afiyetle huzurlarınıza sunmak isterim.
Öylesine dinlemeyin ama şöyle güzelce bir dinleyin emi..
Aradan geçen zaman sonrasında, bundan yıllar önce Köprüyü Geçmek filminde de kulakların şenlendirmesinin nasıl olduğunu göstermiş olan Baba Zula, 21 Ağustos Perşembe akşamı Ankara'da güzelliklerini yayacaklar.

Gitme şansımın hiç yüksek olmadığı konseri izleyeceklere, pek sevimli dinleyişler diliyorum.
İçimde, dışımda, oramda, buramda her yerimde çok özel ve güzel değeri olan Bir Sana Bir de Bana parçasını da afiyetle huzurlarınıza sunmak isterim.
Öylesine dinlemeyin ama şöyle güzelce bir dinleyin emi..
11 Ağustos 2008 Pazartesi
Bağcıklara farklı akımlar.
Yaz zamanı aslında daha çok kimilerinin "sandalet"kimilerinin "terlik işte yağ" olarak adlandırdıkları ayakkabılarımız daha çok tercih edilir durumdayken, hala daha spor ayakkabılarını veya bağcıklı ayakkabılarını giymekten kesinlikle vaz geçemeyenler sevimli bir değişiklik olmasını isterse diyre, ucundan minik bir öneride bulunayım bari diye düşündüm. Ne kadar da düşünceliyim :s
Siteyi ziyaret ederseniz bağcıklarınıza yyapabileceğiniz bu farklı değişikliklerle, ayakkabılarınızın yüzünü azcık makyajlamış olursunuz. Ben bu alttaki şekle gönül koydum, hadi size kolay gelsin..
Siteyi ziyaret ederseniz bağcıklarınıza yyapabileceğiniz bu farklı değişikliklerle, ayakkabılarınızın yüzünü azcık makyajlamış olursunuz. Ben bu alttaki şekle gönül koydum, hadi size kolay gelsin..
Yokluğumdan bir bukle..
Çok uzun zamandır tatildeyim. Kendimi o kadar çok tatil psikolojisine kaptırmışım ki her şeyi tatilde gibi hissediyorum. Sürekli bir sürtme vaziyetindeyim. Ziyaretler, seyahatler, konserler ve sevdicek..
Sevdiceği görebilme potansiyeli her şeyi geride bırakmama sebep oluyor zaten.
Haziranın son haftasından beri Türkiye'deyim. Sadece iki farklı şehir(üç mü dört mü yoksa!?) ve iki farklı konser görmüş durumdayım. Her ikisi de birbirinden alakasız ama bir o kadar da haz verici konserler oldular. İlk olarak Travis konserinde boy gösterişimiz geç kalmamızla alınan hazla aynı orantıdaydı. Travis'in erken saate alınmasını bilemeyişimiz de aşık olduğumuzdan kaynaklanıyor olabilir tabi, neden olmasın?
Bir sonraki Massive Attack konseri ise, görüntüsü ile olsun ses düzenindeki kopuklukları ile olsun içimi dışıma çıkartacak kadar başarılı ve şehvetliydi gerçekten. Çok eğlendim.
Şimdilerde ise herkesler gibi göbek yapmakla meşgulüm ne de olsa sahillerde boy gösterdim yeterince, oralara buralara gittim diyerek sevdicekle yarışıyoruz. Tabii ki yeniliyorum :G
Sahil diyince aklıma geleni iletmek istemekteyim hemen. Sevdiceğimle beraber Saros Körfezi'nde Erikli'ye gittik. Ege sahillerinde girdiğim en güzel denizlerden birisiydi diyebilirim. Muazzam bir deniz istiyorsanız Erikli'nin Uzunkum(!?) sahilini tercih etmenizi önerebilirim. Koyduğum noktalama işaretlerinin anlamı bulunduğumuz çadır kampından kilometrelerce uzakta olması. Bilmiyorum işte salladım. Sormayı unutmuşum ehu. Ama Erikli'nin içine girmenize gerek yok, bizzat gördüm güveniyorsanız zevkime denize girin çıkın gidin. Zira Ege'nin minik sahil kasabalerından pek farkı yok. Sıkıcı, aynı şeyleri satan tek bir sokak üzerinde yürüyen yüzlerce insan topluluğu ve pahalı mekanlar..
İstanbul'u çok özlemişim, gerçek :] Ankara'yı hiç özlememişim, gerçek :D
22si itibariyle tekrar ziyaret edeceğim İstanbul'u ve Scorpions konserinde boy göstereceğim ellerinden tuttuğum aşk rüzgarımla fiti fiti. Eğlencenin dibine vurup zevkin doruklarına ulaşacağım. Tıpış tıpış geri döneceğim sonra.
İyi günler.
Sevdiceği görebilme potansiyeli her şeyi geride bırakmama sebep oluyor zaten.
Haziranın son haftasından beri Türkiye'deyim. Sadece iki farklı şehir(üç mü dört mü yoksa!?) ve iki farklı konser görmüş durumdayım. Her ikisi de birbirinden alakasız ama bir o kadar da haz verici konserler oldular. İlk olarak Travis konserinde boy gösterişimiz geç kalmamızla alınan hazla aynı orantıdaydı. Travis'in erken saate alınmasını bilemeyişimiz de aşık olduğumuzdan kaynaklanıyor olabilir tabi, neden olmasın?

Şimdilerde ise herkesler gibi göbek yapmakla meşgulüm ne de olsa sahillerde boy gösterdim yeterince, oralara buralara gittim diyerek sevdicekle yarışıyoruz. Tabii ki yeniliyorum :G
Sahil diyince aklıma geleni iletmek istemekteyim hemen. Sevdiceğimle beraber Saros Körfezi'nde Erikli'ye gittik. Ege sahillerinde girdiğim en güzel denizlerden birisiydi diyebilirim. Muazzam bir deniz istiyorsanız Erikli'nin Uzunkum(!?) sahilini tercih etmenizi önerebilirim. Koyduğum noktalama işaretlerinin anlamı bulunduğumuz çadır kampından kilometrelerce uzakta olması. Bilmiyorum işte salladım. Sormayı unutmuşum ehu. Ama Erikli'nin içine girmenize gerek yok, bizzat gördüm güveniyorsanız zevkime denize girin çıkın gidin. Zira Ege'nin minik sahil kasabalerından pek farkı yok. Sıkıcı, aynı şeyleri satan tek bir sokak üzerinde yürüyen yüzlerce insan topluluğu ve pahalı mekanlar..
İstanbul'u çok özlemişim, gerçek :] Ankara'yı hiç özlememişim, gerçek :D
22si itibariyle tekrar ziyaret edeceğim İstanbul'u ve Scorpions konserinde boy göstereceğim ellerinden tuttuğum aşk rüzgarımla fiti fiti. Eğlencenin dibine vurup zevkin doruklarına ulaşacağım. Tıpış tıpış geri döneceğim sonra.
İyi günler.
18 Haziran 2008 Çarşamba
17 Haziran 2008 Salı
14 Haziran 2008 Cumartesi
If you tolerate this then your children will be next..
..diyerek sozlerini devam ettirir Manic Street Preachers vokali gozunu sevdigim James Dean kuzusu.
Soylemek istedigim baska birsey var bu basligimsinin dahilinde.
Su an yasadigim memleketin insanlarinin daha onceden yasadigim memleketin insanlarina oranla daha az hayat sorunu cektiklerine eminim, ama yine de ne kadar zor olsa da, herseferinde arabami kapali otoparka kapatmakta israrci davraniyorum, cunku en son acik otoparki tercih etmek zorunda kaldigimda, kocaman arabalardan -hic anlamam araba, motor, su beygir, bu litre filan, o bizim arazi araci dediklerimizden- biri fren lambalarimdan birisini ice gocurmustu. Hayir, tabiki gormedim yaptigini o sirada ama onun oldugunu dusunuyorum, sigdiramadi gotunu tabi..
Soylemek istedigim baska birsey var bu basligimsinin dahilinde.

Zaten acik otoparki tercih eden kisilerin daha cok acelesi olan insanlar oldugunu, hemen 5 dkk durucam cikicam abi diyenler oldugunu savunuyorum inatsal bir onyargiyla. Degisikler cunku, 16 yasindaki adam da kullaniyo arabayi 80 yasindaki adam da, guvenilemezler.
Yasadigim yerde ariza olan sahislar, tam anlamiyla hasta ruh olabiliyorlar. Sayginizdan odun vermeseniz de ellerindeki kozlari kullanmayi cok iyi biliyorlar. O an sizin hagi durumda oldugunuz onlar acisindan pek onem arz etmese de, bir sekilde yine de uste cikmaya calismanizi kesinlikle affetmiyorlar. Kurallar belli, oyun kurallara gore oynanir, sapani saptirirlar.
Durakladiginiz pek cok yerde odediginiz park ucretini belirten kagitlar sizi hersekilde ele veriyor, dakikasi dakikasina kostururcasiya islerini muazzam bir titizlikle yapiyorlar, baska isleri yok cunku.Elbetteki ucret odemediginiz yerlerde var. Bunlar icinde, ya belirli cizgiler dahilinde belirli bir sure icerisinde kalabilir ya da park halindeki bolgeler icerisinde, arabaniza yerlestireceginiz kartlari kullanarak hangi saatte orda oldugunuzu belirtebilirsiniz. Boylece Otopark Polisi ne kadar zamandir orda oldugunuzu bilir.
Alisveris merkezlerinin otoparklari en guzelleridir en fazla iki saat belestir.1 saati doldurup 5. dakikada arabanizin yaninda bitiverirsiniz -bu ben oluyorum genelde-. 2 saati gecipte kanitlayamadiginiz surece 30 kagit ilk 14 gun icin, degilse 60, ustune de bir bardak soguk su afiyet olur. Bazi yerlerde daha fazla ve durumlar daha farkli olabiliyor tabi ehehe. 

Sali gunu bu otoparklardan birinde sirf 1.5 dakikalik gecikme dolayisiyla 30£ luk (yaklasik 74 YTL) ceza kesen Otopark Polisi'ne ne dediysek yine de vazgeciremedik, arkadasim sinirinden agladi artik.
1,5 dakika!
Kurallar var, yasa cignenemez.
Got herif!!
Ben de pasa pasa odemistim bir seferinde, ehu herneyse..
Isler o kadar tikirinda isliyor ki, bugun sirf 5 dakika gec kaldigim icin normalde tercih ettigim otoparkta yer kalmayinca yakinlardaki diger acik otoparki tercih etmek durumunda kaldim ki 5 katli, en ust kati da acik artik, bildigin 8 donum tarla-abart -En azindan iceri girmeden kapidaki iletim levhasindan gorebiliyorsunuz yer kalip kalmadigini -cok teknolojikis-
Hava guzel, kizlar guzel(yavas) laylaylom geri donuyordum ki harala gurele bisigler oluyo parkin icinde, zaten polisi gorunce tuylerim diken diken oluyo, sonradan anladigim uzere, herifin biri gec kalmis, polis te o geldigi sirada cezayi yaziyormus.
-beni gordun de niye yaziyorsun yahu kardesim hastamisin, gece esinle problemlerin mi var, kizina mi tecavuz ettiler, sorunun nedir adamim soyle iki katini vereyim.. gibi gurlemelerde bulunsa da amcaolu hic sallamadan fiti fiti yazdi kagidini uzatti adama, gulumsemekten baska hicbir tepki gosteremeyen adam almayinca, silecegin arasina yerlestiriverdi ve diger araclari kontrol etmeye devam etti.
Adam sinirinden deliye donmustu, o halde nasil araba kullandi sonra bilmiyorum cunku ben o sirada 1. vitese takmis saatte 100km hizla kaciyordum yaya kaldirimin ustunden ehehe.
Gec kalmayacaksin kardesim, kurallar var, yasalar belli, cignenemez. Yoksa nasil basa cikabilecek kendini ozgur kilan her insanla. Yardirabildiklari kadar yardiriyorlar. Ben de ucbucuk atiyorum tabi. Dolayisiyla birkere azim yandi simdi yedigim herseyi ufluyorum.
Af yok!
Yardir!
Hakliysan haklisindir!
Sari cizgilere dikkat! 45£ Aman aman!
31 Mayıs 2008 Cumartesi
Aramizda kocaman bir kara kutlesi var yol alsam 22 gun sonra ancak varabilirim, ucsam 4 saat surer, yuzsem 105 gunumu alir.
Kicimi gezdirmekten ve sinav pesinde kosmaktan iflahsizlik sorunu yasamaktayim. Tirmanislarimiza gectigimiz hafta da devam ettik. Yuzduk. Kostuk. Sorf yaptik. Gollendik. Cimlendik. Sinav tarihlerini hallettik, son iki sinavimiz kaldi hayirli olsun beaah.
Cadirimiz uctu, yikildi, parcalandi. Firtinaya maruz kaldik. Kiyafetlerle dus almisa donduk. Yine de tirnaklarimizin arasinda kalan tebesir tatmin etti bizi. Zirveden baslangic noktasina dogru kendimizi birakirken umursamadik ne kadar hizla assagiya dustugumuzu.
Bir duzine ansiklopedi dolusu mevzumuz var yazip, anlatilacak. Sakliyoruz hepsini askerlik anisi gibi, geldikce saticaz artik..
Saglicakla.
Kicimi gezdirmekten ve sinav pesinde kosmaktan iflahsizlik sorunu yasamaktayim. Tirmanislarimiza gectigimiz hafta da devam ettik. Yuzduk. Kostuk. Sorf yaptik. Gollendik. Cimlendik. Sinav tarihlerini hallettik, son iki sinavimiz kaldi hayirli olsun beaah.
Cadirimiz uctu, yikildi, parcalandi. Firtinaya maruz kaldik. Kiyafetlerle dus almisa donduk. Yine de tirnaklarimizin arasinda kalan tebesir tatmin etti bizi. Zirveden baslangic noktasina dogru kendimizi birakirken umursamadik ne kadar hizla assagiya dustugumuzu.
Bir duzine ansiklopedi dolusu mevzumuz var yazip, anlatilacak. Sakliyoruz hepsini askerlik anisi gibi, geldikce saticaz artik..
Saglicakla.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)