15 Mart 2009 Pazar


15 mart bahara yaklaşırken tam ortada biryerlerde bir tarih. İçimiz kıpır kıpır bahar dürtüleri salgılarken, Ankara bizi süper bir süprizle karşıladı sabah. Mart kapıdan baktırdı kazma kürek yaktırdı mı bilemiyorum tabi ama botlarımızı kabanlarımızı yeniden yüklenmek zorunda kaldık. Neyseki yokuşlara çıkamayıp inemeyen otobüslerin gazabına uğramayıp yoluma yürümeye devam ettim.
Uyanır uyanmaz deklanşörle oyun oynamaya başladım ağaçların üzerinde birikmiş bembeyaz görüntüyü barındırmak isterken.

Akşama eve vardığımda yükleriz artık ancak balkonumuzdan çekebildiklerimi. Zamanım olsaydı sokaklara dökülüp yardırmak isterdim ama olmadı.

Nasıl kartopu oynamak istedim, içim gitti sabah sabah..

Bu da Orhan baba.

1 yorum:

Dreamtime dedi ki...

Ben de dedim mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.İstanbulda sert rüzgarlar, ahmak ıslatan yağmurlar var.Siz ne güzel kar gördünüz.Ben kar'ın k'sini göremedim :/