31 Ekim 2007 Çarşamba

~Hayat Karesi~

Hangi zaman icinde, kambur dakikalar disinda,

Biri varmis, biri hic yokmus, bunlarin disinda ben de yasarken, gormekmli gosterisli cicekleriyle suslu bir agac varmis.

Butun gezegenlerin etrafinda dondugu, butun yildizlarin gece onun icin parladigi, gunesin onun rizasina gore dogup battigi, bulutlardan dusen damlalarin hangi yapragin daha cok ihtiyaci varsa ona daha cok yogunluk yarattirabilecegi, golgesini nereye dusurecegini karar verebilen, gokkusaginin tam ustunden gecebilmesini saglayan gorkemli gosterisli cicekleriyle suslu buyuk agac.

Bu agac, uzerinde belirmeye baslayan yosunlar onu gidikladigi icin, hic bir kus yiyemedigi halde ozenle bir kus secer ona zorla bu yosunlari yedirirmis -incileri dokulur cinsten-.

Cherry

Bu agac, catlamaya baslayan kabuklarinin, gittikce govdesi kadar guclu ve kocaman olan koklerin meydana geldigi ve bu yuzden kendini daha yasli hissetmesine sebep oldugu icin onlardan kurtulmayi bile goze alabilen, verdigi her meyvenin yeterli erginlige kavusmadan renkleri dahi bir olana dek onlari benliginden ayirmayan, bu ozgurluge sahip oldugunu dusunen gorkemli gosterisli cicekleriyle suslu buyuk bir agacmis.

Bu agac, sahip oldugu en guzel cicek, en saglikli yesil yaprak ile ovunurken, en tirtil tarafindan yenmisleriyle de dalga gecmesini bilen, uzerine tirmanan karincalarin her birine selam vermekren bikmayan usanmayan, konuk edebildigi en kucuk bocege kadar meyvesinin suyundan ikram eden gorkemli, buyuk, gosterisli cicekleriyle suslu, boylesi harkulade dunyaya sahip bir agacmis.
Bu agac, 19 derecelik sicakta pisik oldum suphesiyle dallarina yagmur bekler, herkul takimyildizini taklit edip bu dallara sekiller verir, karsisina aldigi deniz manzarasina dusen yakamozu uzun uzun izler -bu yuzden geceleri istedigi gibi uzatabiliyor bile.eknot.aman sabahlar olmasin-huzun katsayisini arttirir ve bu yuzden de etrafa devasa siddette fotosentez salgilarmis.

cherry waves

Bu agac, bazi sabahlar denizin yarattigi dalga seslerinden uyandigi icin denizle arasini bozabilen, yanibasinda ilerleyeduran irmakla isbirligi icine girebilen, bu yuzden de baliklar tarafindan pek hos karsilasilmayan dedikodulara maruz kalirmis.

Ama bu agac, ruzgarda ucusan uzun siyah saclariyla filmlerden gordugu esrarengiz hatunlar gibi tek dizini yukariya almis, yonunu denizin enginligine dogru vermis, kulaginda tinilariyla bedenini govdesine dayamis, benliginden kopartiverip yerlere biraktigi kirazlarindan yiyen o sessiz hatunu hissedince, butun bunlarin hepsi sona erermis.
cherry girl

sonunda nolurmus onu cok sonra ogrenecegim, o zaman yine anlatirim..

~o~


Ancak bu kadar uydurabiliyoruz napalim. Yapamayacaklarimi anlatirim masal olurlar ama sonuc itibariyle hayattan birseyler barindirirlar zamanla anlattigim masallar masalliktan cikarlar..

Masallarin bana zamaninda yarattigi o safligimi ozluyorum ben..

Ha bir de! Masalsiz buyuyen cocugun cocukluguna cocukluk demem ben..

Ustune de bir kac film onererek buyumus masallara ortak olayim istedim :]

  • Big Fish
  • Edward Scissorhand
  • The Princess Bridge

gökten düşmüş 3 kiraz; biri benim, biri senin, biri de sizin üzerinize.

The Girl in Cherry

5 yorum:

Atilla Çelik dedi ki...

Ölümcül ve mükemmel ötesi bir ağaca şahitlik etmek istersen, "The Fountain" derim. Hani şu laptopımda wallpaper olarak duran ağaç, hani "Fountain" yazımdaki ağaç.

Çünkü o ağaç, aslında bir kadın. Maya felsefesinde yaradılışın özüne kaynaklık eden ağaç. Adam o kuru ağacı yaşatmaya çalışıyor. Bir küre içinde duruyor o ağaçla birlikte ve en parlak yıldıza yolculuk ediyor film boyunca. Yıldıza ulaşabilirse ağaca uzun yaşam verebilecek, ölen kadına kavuşabilecektir.

Adam ağacı yaşatmaya çalışır. Çünkü o ağaç bir hastalık sonucu kaybettiği eşidir.

Sonrasında neler mi olur?

Pışık!

Sadece adamın ağzına sıçar bırakır "The Fountain" filmi, onu söyleyebilirim :}

Atilla Çelik dedi ki...

*spoiler

Söz konusu yıldızın adını unuttum ama o yıldız ölmek üzere olan bir yıldız. Yıldızlar öldüğü zaman, bilindiği gibi patlar ve uzayın boşluklarına parçaları yayılır. Filmde söz konusu yıldız, yaradılışın özünde yer alan bir yıldız. Ağaç ile birlikte o yıldıza yolculuk yapan adamımız, tam yıldız patlayacağı zaman yıldıza erişecektir. Amacı budur.

Neden mi?

Çünkü eğer yıldız tam patlayacağı an oraya erişirse, sonsuz hayata, hayatın asıl özüne, ab-ı hayata kavuşacaktır :}

(Süper)Cem dedi ki...

O saçları rüzgarda uçuşan siyah saçlı hatun, o kirazlardan biraz da bize toplayıversin. gf

Köyde ki bahçemizde bir kiraz ağacımız var ama senin masalında ki gibi şanslı değil o. Ziyaret edeni pek yok, kurtlu kirazlarını... Sahili ucundan görebilir belki ama yakamoza erişemez..

Darkohl dedi ki...

Ölümcül ve mükemmel ötesi bir ağaca şahitlik etmek istersen, "The Fountain" derim
istemezmiyim hem de nasil isterim delisin :] olabilecek en uygun ve kisa zamanda isterim..

O saçları rüzgarda uçuşan siyah saçlı hatun, o kirazlardan biraz da bize toplayıversin

beraber toplasak olmaz mi cicim? bazen boyum yetismiyo da benim _hubu
armut pis agzima dus yok oyle

(Süper)Cem dedi ki...

Tabii ki de olur, çokta güzel olur hatta. Hatta gel ben sizi bizim köyde, komşuların ağaçları var. Mükemmeliyeti aşmış kirazları var, onlara götüreyim. Ben toplıyım, siz yiyiniz afiyetle. Bende yicem ama sonra 65