14 Mart 2012 Çarşamba

Nerede değil Nerde Kalmıştık

Bugün metrobüsle köprü üzerinden geçerken birden bir inme indi bana; n'oldu dedim niye bu riyakarlık kendime, o sırada Ektomorf dinlemekteydim, kapıda şahsıma en yakın kişi de cep telefonuyla boğaz manzarasını çekmekteydi ve nerdeyse 2 aydır işe -ofise-öğlen gidip akşam üzeri çıkma gibi bir lüksiyete sahipken, eksik kalan bir şeyler olduğunu hissedersiniz ya, işte bunun hissiyatıyla kendime gelip burada şifremi hatırlamaya çalışırken buldum kendimi.

Google'ın servisi olan blogger'a hotmail adresiyle bağlanan sadece ben miyimdir diye serzenişte bulundum şifre yenileme işlemleri sırasında.

Açılışı yaptığımda karşılaştığım manzara hiçte hoş değildi tabi, kendinden geçmiş, temasını tasarımını kaybetmiş, takipçilerini kaybetmiş, en son yazısı 2009'un Nisan ayında yazmış, kimsesiz kalmış.

Sorun yok, geri gelmiş gibi oldum, olabildiğince geri dönmeye çalışırım. Yazmaya çalışırım ve niceleri.

Değişen çok şey var tabi, bu değişimlerle konular da bağımsızlığını kazanır eski rayında ilerlemeye devam eder. Elbette odak noktası farklı yönlere kaydığından sosyal medyanın içinde kaybolmaktan buraları biraz daha terk edilmiş oluyor, fakat elimizden geleni ardımıza koymayız.

Sevgi ve saygılarımızla deriz.


Hiç yorum yok: